Sosyal Medya

Vahiy

Kelime ve Kavramlarla “Kurbân”

Kurban kesmek, Kur’ân’da emredilmiştir. ‘Yaklaşmak, yakınlık sağlamak, yanaşmak, takdim etmek’ manalarındaki “kurb”dan gelen “Kurbân”; Allah’a yaklaşmak için sunulan herhangi bir şeye denir; “zebîha” yani Allah için kesilen hayvan da bu kapsama girer. Kur’ân’da “kurbân” farklı adlarla geçer:



 

Abdullah Yıldız - Yeni Akit

Geçen haftaki yazımızda Fecr/1-5.âyetlerde Rabbimizin üzerine yemin ettiÄŸi “Leyâl-i AÅŸr”in (ki Zilhicce’nin ilk on gün ve gecesi olduÄŸu rivayet olunur) feyiz ve bereketine dair hadis-i ÅŸeriflere yer vermiÅŸtik. 

Kurban Bayramı yaklaÅŸtı. Bugün Terviye, yarın Arafe, Cuma ise Kurban Bayramı

“Kurbân” baÅŸta olmak üzere, ilgili kelime ve kavramların anlam dünyasına girerek bu ibadeti anlamaya çalışalım:

Arafe”, bayramdan önceki; “Terviye” ise Arafe’den bir önceki gündür. “Arefe”, ‘bilmek, tanımak’; “Terviye” ise, ‘sulamak, bol su vermek, bir iÅŸi yaparken enine boyuna düşünüp taşınmak’ demektir. Terviye, bilhassa Arafe günü oruç tutmanın fazileti hadislerde yer alır. Ä°mam Malik’in Muvatta’ındaki (Hac bölümü) bir hadiste, Arefe günü dua etmenin ve “Lâ ilâhe illallahu vahdehû lâ ÅŸerîke leh: Allah birdir, Ondan baÅŸka ilah yoktur, O’nun ortağı da yoktur” sözünü tekrarlamanın en faziletli amel olduÄŸu; Müslim’de (Hac bölümü) o gün Allah’ın af ve bağışının çoÄŸaldığı belirtilir. Terviye ve Arafe günlerindeki tesbih, tahmid, tehlil ve tekbirler Kurban Bayramında doruk noktasına çıkar. Arafe günü sabah namazından bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar da “Allahu ekber, Allahu ekber; Lâ ilâhe illallahu vallahu ekber; Allahu ekber ve lillahi’l-hamd” diyerek “TeÅŸrik Tekbirleri” getirilir. Böylece müminler; Allah’ın birliÄŸi, büyüklüğü, yegâne ilah olduÄŸu inançları ekseninde bütünleÅŸirler…

Kurban kesmek, Kur’ân’da emredilmiÅŸtir. ‘YaklaÅŸmak, yakınlık saÄŸlamak, yanaÅŸmak, takdim etmek’ manalarındaki “kurb”dan gelen “Kurbân”; Allah’a yaklaÅŸmak için sunulan herhangi bir ÅŸeye denir; “zebîha” yani Allah için kesilen hayvan da bu kapsama girer. Kur’ân’da “kurbân” farklı adlarla geçer:

“Hedy”: Hediye etmek, göndermek, yol göstermek, izinden gitmek anlamlarına gelen hedy, fıkıh terimi olarak, hac ve umre sırasında Harem’de kesilen kurbanlık hayvanları ve Kâbe’ye hediye olmak üzere Harem bölgesinde kesilen kurbanı ifade eder: Bakara, 2/196; Mâide, 5/2, 95, 97; Fetih, 48/25.

“Nüsük”: ‘kendini ibadete vermek, kurban kesmek’ anlamındadır: Enam 6/162; Hac 22/34-67…

“Udhiyye”: Allah’a yakınlaÅŸmak için, usulüne uygun olarak kuÅŸluk vakti (veya belli vakitte) kurban edilen, belirli ÅŸartları taşıyan hayvan demektir. Bu kelime Kur’ân’da deÄŸil, hadis külliyatında geçer.

“Nahr”: Sözlükte ‘hayvanı boÄŸazından kesmek, boÄŸazına vurmak, göğüs göğüse karşı olmak, karşılamak’ gibi anlamlara gelir. Bir dinî kavram olarak, bir hayvanın göğsü üstünden bıçak vurup boÄŸaz damarlarını kesmek suretiyle kesilmesini ifade eder. Kur’ân’da Kevser sûresinde (“Rabbin için namaz kıl ve kurban kes”) geçmekte olup, manasında âlimler ihtilaf etmiÅŸlerdir. Hanefiler bunun kurban kesmek anlamına geldiÄŸini söylerken, bazıları, ‘namazda kıbleye yönelmek’, ‘elleri göğüs üzerinde baÄŸlamak’, ‘rükûdan sonra tamamen doÄŸrulmak’, ‘namaz kılarken göğsünü gererek dik durmak’, ‘düşmanla göğüs göğse/boÄŸaz boÄŸaza mücadele etmek’ gibi anlamlara geldiÄŸini söylerler.

“Zebh” ‘kesmek, boÄŸazlamak’ demektir. Kurban olarak kesilen hayvana “zebiha” denir ve Kur’ân’da sadece kurbanlıkların deÄŸil her türlü hayvanın kesimi için kullanılır: 2/49, 67, 71; 5/3; 14/6; 28/4… Udhiye sunulanın vaktini, zebh ve nahr kesimini, nüsük yerini, hedy arınmayı, kurban ise yaklaÅŸmayı ifade eder. Maide/27’de Hz. Adem’in oÄŸullarının Allah’a yakınlaÅŸmak için sundukları “qurbân”dan söz edilirken, “Biz her ümmet için bir kurban kesme ibadeti koyduk…” (Hac/34) âyeti bu ibadetin bir kulluk görevi, “Onların ne etleri ne kanları Allah’a ulaşır, fakat O’na sadece takvanız ulaşır.” (Hacc/37) âyeti de bu ibadetin amacını ve hikmetini belirler.

Efendimiz (sa), kurban kesmeye baÅŸlarken: “Ben yüzümü gökleri ve yeri yaratana doÄŸru çevirdim, Ben Allah’a ÅŸirk koÅŸanlardan deÄŸilim.” (Enam 6/79) ve “Namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm âlemlerin Rabbi olan Allah’ındır.” (Enam 6/162); “O’nun ortağı yoktur. Ä°ÅŸte ben bununla emr olundum ve ben Müslüman olanların ilkiyim.” (Enam 6/163)âyetlerini okumuÅŸ; sonra “Ya Rabbi, bu kurban sendendir ve senin içindir” deyip “Bismillahi Allahu ekber”ile kurbanını kesmiÅŸtir (Tâc, 207).

Müslümanlara baÅŸtan sona Tevhid’in hakikatini; Allah’a kulluÄŸu, teslimiyeti, yakınlaÅŸmayı, hayatın ve ölümün anlamını hatırlatıp öğreten “Kurbân”bayramımız mübarek olsun.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.